16.08.2012

yine yeniden...

Ben geldim... hoş geldim... ne güzel geldim.. bir daha çıkayım... bir daha geleyim.. bakayım... aaa ne güzel geldim.. hoş geldim...
Bu aralar yine yeniden bir buhranın içindeyim... o yüzden geldim.. zaten başka türlü gelmezdin denildiğini duyar gibiyim.. ama boşver ben geldim..

Hâmuış dedim kendime ben de... Hâmuş! suskunluğum başladı bir anda. herşey için herkes için sustum... o kadar çok şey birikti ki içimde... öyle çok şeye söylenecek öyle  çok sözlerim var ki.... ama her ağzımı açmaya çalışmamda gönlüm kısık bir sesle 'sus' dedi....

şimdi mi? şimdi de sus der.. lakin bu sefer başka artık ... suskun iken yaşananları bir dökeyim derim içimden... ve izin verir gönlüm... şimdi konuşma zamanıdır benim için...

yeni birkaç iyi kişi ile tanıştım. yani bana iyi gelen. birkaç kitap okudum yani. bu kitaplar kişisel gelişim kitapları. başta da Banu Kalaycı'nın 'Dünyaları ben yarattım' kitabı çok işime yaradı. öyle başladı Hâmuş durumu bende... Aslında çok uzun zamandır blogunu takip ediyordum. Kitabını da aldım ama bir başından bir sonunda okuduğumdan sebep bir türlü 'ben bu kitabı da okudum.' diyemedim kendime.

kitap anlatılmaz yaşanır gibi birşey. zaman zaman öyle sözlerle öyle iç konuşmalara itti ki beni. aklımda olan olayları tekrar tekrar yaşattı... bazen çıldırırcasına sinirlendirdi, bazen de hüngür hüngür ağlattı beni. valla abartmıyorum. inanmayan inanmaz ama yaşayan bilir..

zaman zaman kitabın içerisinden bazı kelimelerin bende ne fırtınalar kobarttığını paylaşacağım. ;)

ben geldim, hoş geldim, benim için geldim ;)